Oct 31, 2010

i n a n m ı y o r u m.

oley oley oley! yıllardır adını bir türlü hatırlayamadığım 'ilk blogumu' buldum sonunda. artık oraya mı yazsam. daha mı havalı olur? yalnız nasıl sallamışım daha ilk post'ta belli değil. hep yazarım, aksatmam bıdıbıdı. al işte burayı da toparlayamıyoruz.

yok buna bi çare bulmak lazım.

Sep 19, 2010

brain was here.


saat tam 04:04.
çok dandik de bir başlık attım biliyorum. tam olarak 3 saat sonra uyanacağımı da düşünürsek, bu saçmalıklarla idare edeceksin. haa evet, bugün sana seslenmiyorum blog, üzgünüm. ben bugün doğan birine sesleniyorum; sevgili 'meri'ye.

sevgili meri,

başlık dandik, seni tanımam da çok dandik olmuştu hatırlarsan. "şaka mı yapıyorsun tabii ki hatırlamam gerzek dicle" derdin şimdi. lakin uyuyorsun. ben yine de dediğini duyar gibiyim. her neyse ufaklık. ben az önce senin hayatımda olmadığını düşündüm. senin olmaman üç kuruşluk müzik muhabbetlerinin de olmamasıydı. sen olmasan olric de olmazdı. ben kimle oğuz atay konuşurdum. hem de bu yaştan sonra? senin olmadığın her dakika, bezelye yemediğimiz güzel dakikalar demek. senin olmaman mericiğim kamuran, aslında izlesen çok beğeneceğin bir filmin sonunu söyleyememek. senin olmadığın günler kimse iyi geceler efendim diyerek günaydın mesajı atmaz. en çok senin olmadığın anlar sarhoş biriyle konuşursam üzülürüm. senin sarhoşluğun gördüğüm en tatlı sarhoşluktur çünkü. ben atlardan korkardım kordon'da yürüyorsak, hele bir de köpekler kovalıyorsa daha çok. senin olmadığın bir kordon macerası korkunç biterdi meri. ama sen olmadığında çekirgeler daha çok yaşardı, orası kesin.

bu gece yatmadan hep senin olmadığını düşündüm meri. çok imkansız bir şey oldu. işte bu yüzden hep olmanı istedim.

iyi ki doğdun, iyi ki..

Sep 10, 2010

les chansons d'amour.


"Il faut bien que je supporte deux ou trois chenilles si je connaître les papillons."

Aug 23, 2010

kelimeler.

"...hava kararıyordu. köşeden bir genç kızla bir genç adam göründü kolkola. delikanlı bir şeyler anlatıyordu, genç kız da başını sallıyordu. "bana kalırsa film biraz karışıktı," dedi genç adam. "bazı yerlerini anlamadım." "canım," dedi kız, "sonunda çocuk ölüyor işte." "aptal," dedi delikanlı, "o kadarını biz de anladık."

Aug 16, 2010

my life without me.


"Nobody thinks about death in the supermarket."

May 21, 2010

bir adı bile yok.

Eve gelirken on paket sigarayla bir deste kibrit aldı. Odasının ışığını yaktı. Elindekileri karyolanın altına, boş bavula koydu. Çevresine bakındı, yoktu. Oturma odasını da aradı. Orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.

Apr 15, 2010

yalnızlığa övgü.


If you be my star,

I'll be your sky.


Apr 3, 2010

yellow truck.

bazen düşünüyorum da, bazı filmleri izlememeliyiz.
bir yere yığıp yakmamız gereken filmler var.
yoksa biz yığılıyoruz, sıcak çayda uzun süre bekletilmiş bisküvi gibi dağılıyoruz.

Jan 5, 2010

suddenly.


korkuyoruz.


düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz.
insan olmaktan korkuyoruz.
insana benzetirsek,
onlara acımaktan korkuyoruz.
işin içine bir kere acıma girerse,
ondan bir daha kurtulamamaktan korkuyoruz.


*Tutunamayanlar - s. 453