Sep 2, 2012

Kore Takipçileri İçin: "Bu Yaz Neler Yaptık?"


Son zamanlarda “bu blogu nasıl olur da güncellemeyi unuturum” benzeri hayıflanmalar içerisindeydim. Birkaç sitem de aldım bu konuda. En sonunda yazmaya karar verdim. Çok da şey birikti buraya yazmayalı. İnsanın rahatlaması için yazması kadar güzel bir şey olamaz. “Başucunuzda mutlaka boş, beyaz bir sayfa bir de kalem olsun.” derdi bir hocamız. En etkili yol yazmaktır. Öyleyse madem yaz aylarının sonuna geldik, sonbahara taze bir merhaba dedik, size bu yaz Kore dünyasına dair neler yaşadık onları yazmak istiyorum. Müzik olsun, sinema olsun, televizyon dünyası olsun. Hem bunlardan bahsedeceğim, hem de bir nevi kendi yaz tatilimi anlatmış olacağım. Bir taşla iki kuş yani. Haydi bakalım! ^^

Öncelikle K-drama dünyasıyla başlayalım. Bu yaz döneminde dizi açısından deyim yerindeyse doyduk. Hatta doymaya devam ediyoruz. Ne izleyeceğimizi şaşıracak duruma geldik. Bu yıl izlenilmesi gereken yaz dizileri ve yaz dönemine sarkan süper kaliteli bahar dizileri vardı. Bunların arasından bazılarını izledim. Bazılarını izlemeye gerçekten zamanım yetmedi. Ama üç dizi vardı ki onlar hala konuşulmaya devam ediliyor.



İlki Rooftop Prince. “Zaman kayması” diye bir kavramı öncelikle bize bu dizi tanıttı. Joseon döneminden günümüze atlayıveren kendini beğenmiş Majesteleri Lee Gak ve onun dünyalar tatlısı üç yardımcısı sayesinde bu kavram neymiş, öğrendik. 300 yıllık bir aşkı ağzımız açık izledik. Yoochun’un oyunculuk yeteneğinin ne kadar geliştiğine gözlerimizle şahit olduk. Hala bazı sahnelerin komikliğiyle neşemizi bulsak da aşk hakkında “bu kadar da olur mu” dedirttikleri için genel olarak ağlama eğilimi gösterdik. Çok dokunaklı bir finali vardı. Kimilerine göre yetersiz denildi. Ama bence akıllarda tek bir soru bile kalmadan veda ettiler.



İkincisi benim hala izlemeye cesaret edemediğim bir dizi. Çünkü biliyorum izlersem çok seveceğim. Neden sevmeyesin derseniz, şu an hiçbir dizi üçüncü olarak adını vereceğim dizinin önüne geçsin istemiyorum. A Gentleman’s Dignity bu yazın en güzel sürprizi oldu sanırım. Daha önce Secret Garden ekibinin yoğun çalışmalarını duymuştuk. Sonunda bize bu “ahjussi” dizisiyle görkemli bir dönüş yaptılar. Gerçekten merak ediyorum. Ee, izlemeden nasıl emin oldum peki? Etrafımda bu diziye dair hiç olumsuz bir yorum okumadım da ondan. En kısa zamanda da izleyeceğim.



Son dizimiz ise tabii ki “Gaksital”. Ben size bu yazıyı hazırlarken dizinin son iki bölümü henüz yayınlanmadı. Hüzünle karışık gelecek haftayı bekliyoruz. Yaz başında yayınlanmaya başlanan Gaksital, başlangıçta 24 bölüm olarak düşünülmüştü. Ama “asla reytingi düşük bir dizi yapmadım” diyen Joo Won’u haklı çıkaran izlenme oranlarına sahip olunca 4 bölüm daha uzatılmasına karar verildi. Bu dizi Kore’nin yakın tarihine ışık tutması nedeniyle çok sevildi. Genelde Joseon döneminde izlediğimiz Kore’nin, Yuan boyunduruğundan kurtulup Japon İmparatorluğu altına girmesini hiç izlememiştik, ya da varsa ben bilmiyorum. Dahası dönem dizilerinin fanatiği olan ben, böyle güzel bir dizi izlememiştim. Hatta biraz ciddiyetsiz olacak ama Kore erkeklerini jöle sürerken hiç görmemiştim :P Aynı şekilde bayanlarını da böyle kıyafetlerle. Kore Cumhuriyeti’nin sancılı bağımsızlık mücadelesi hepimizi derinden etkiledi. Ama daha önce bahsettim mi bilmiyorum şunu ısrarla söylemek gerek: Kore’nin siyasi tarihi kesinlikle bu diziden ibaret değil. Bu dizinin gerçek olan pek çok yönü olabilir. Ama sırf bu diziyi izleyerek Japonya’ya düşman olup Kore milliyetçiliği yapmak niyetinde değilim. Öyle değil mi yoldaşlar? :D Tamam kabul ediyorum çok etkileniyoruz böyle şeylerden. Ama biraz olsun taraflı bir dizi olduğunu da unutmayalım istedim. Gaksital deyince cümlelerim aktı gitti. Bu diziyi mutlaka izleyin, izlettirin bence.


Not: Big, Ghost, Dr. Jin ve I Do, I Do listeye almadığım için zorlandığım diğer dört dizi. Yukarıdakiler en iyisiydi sadece. Yılın kritiğini yaptığımda hem bu dizilere hem de henüz tamamlanmayan Arang, Faith ve Nice Guy’a da yer vereceğim.



Şimdi gelelim K-pop dünyasına. Müzik anlamında Kore yeni bir akımın etkisine girdi. Hatta tüm dünyayla beraber. “Gangnam Style” bu yazın belki de bu yılın en büyük olayı oldu. YG Family sanatçısı PSY, 2 yıl verdiği aradan sonra yayınladığı videosuyla yediden yetmişe herkese Gangnam dansını öğretti. Şarkı o çok bildiğimiz dans şarkılarından biraz daha farklıydı, ama sözleri de -kabul edelim- bir o kadar anlamsızdı. Yine de kıpır kıpır temposu ve “horse dance” faktörü sayesinde Youtube’ta gelmiş geçmiş en çok izlenen K-pop videosu olma ünvanını ele geçirdi. Hala sıkılmadan dinleyebiliyoruz. Çok uğraşsam da dansını öğrenemedim. Ama yapacağım, azimliyim bu konuda :)



K-pop dünyasına bu yaz bir sürü yeni grup katıldı. Ama eskilerin muhteşem comebackleri yüzünden yeniler yine pek ilgi göremedi. Yazın en güzel comeback’i Beast’inkiydi bana göre. Geceyle kafayı mı bozmuş bunlar desem de “Midnight Sun” bu yaz en çok dinlediğim albüm oldu. Özellikle Midnight ile K-pop’ta özlediğim bir şarkıyı yapmış oldular. Kutluyorum kendilerini, kesinlikle daha iyi olacaklar.



Bu yaz özellikle bayan gruplar ortalığı coşturdu. 2NE1, Bigbang’in yıl başında yaptığı gibi naif bir comebacki tercih etse de f(x) ve Wonder Girls yazın en hareketli şarkılarını yaptılar. Electric Shock ve Like This’i çok dinledik. Talihsizlikler peşini bırakmayan bayan grubumuz T-ara ise 2NE1’a benzer bir tempoda Day By Day ile dönüş yaptı. O şarkıya adeta bayıldık. Grubu da sevmeye çalışıyoruz tüm yaşananlara rağmen. Bu yaz çok önemli bir comeback daha vardı bayan cephesinde. BoA “Only One” ile şanına yakışır bir dönüş yaptı. 4Minute – Volume Up yine yazın göze çarpan şarkılarından oldu. Ama yazın son günlerinde geri dönen KARA, uzun süredir özlenen hitlerinden birini yaptı. Pandora’yı severek dinliyoruz.



Yaza Bigbang ile başlayıp yine onlardan biriyle kapadık. Yaz başında Bigbang – Alive (Monster Edition)’ı yayınladılar. Monster, Bingle Bingle dinlemekten bıkmadığımız şarkılar oldular. Still Alive’ın introluktan şarkıya dönüşü de ayrıca muhteşemdi. Yazı bitiren ise liderin solo albümü oldu. Uzun bir aradan sonra kendine has tarzını özlediğimiz G-Dragon, bu kez electroyu katmadan yalnız Rap – R&B karışımı bir müziği denedi. Türünün tek örneğiydi sonuçta. One Of A Kind ve henüz yayınladığı That XX alışamadığımız bir tarzın meyveleri oldular. That XX’i ne kadar sevdiysem, One Of A Kind’ı da o kadar sevemedim. Beni tanıyanlar lideri herkesten ayrı tuttuğumu bilirler ama ne yapsa beğeneceğiz diyen bir VIP de değilim. Heartbreaker’dan sonra beklentilerimiz yüksekti belki de. Hazır yazın iyilerini yazmışken bunu eleştirimi bir kenara sıkıştırayım istedim.



Super Junior’ın Sexy, Free & Single’ı benim açımdan büyük bir önem arz ediyordu. Çünkü grubun en sevdiğim üyesi Kangin bu albümle geri dönecekti. Büyük bir heyecanla bekledim ama yine de istediğim tadı alamadım. Geçen yaz Mr. Simple’ı bangır bangır dinliyorduk. A-Cha keza öyle. Ama bu yaz S.P.Y ve S.F.S sönük kaldılar. Nerede o eski SuJu dedim. Onların çok güzel şarkılara imza attığı dönemleri özlüyorum itiraf edeyim. It’s You gibi mesela. Ama önce yeniden 13 kişi olmaları gerekiyor.




Junsu! Unutacağımı sanmıştınız. Junsu bu yaz solo çalışmalarına dönen birkaç grup üyesinden biri oldu. Ama ne albüm öyle! Önce bahar aylarına Tarantallegra ile damgasını vurdu. Şimdilerde ise mavi saçları ile yayınladığı İngilizce Single’ı Uncommitted konuşuluyor. Yaz bitmeden o da hamlesini yaptı böylece. Mükemmel sesinden mahrum bırakmadı bizi.


K-pop dünyasında daha pek çok şey oldu ama yazabileceklerim bu kadar. Yazdan önce debutlarını yapıp yazın pek varlık gösteremeyen iki grup var. Onların da isimlerini yazayım ki ayıp olmasın. B.A.P ve Nu’est. İkisi de sağlam gruplar ve gelecek vaad ediyorlar.


Şimdi biraz da beyaz perdeye değineceğim. Bu yaz izlediğim iki güzel Kore filminden bahsetmek istiyorum.



Bu yazın en beğendiğim filmi The Thieves oldu. Film Ocean’s Eleven filminin Kore versiyonu olarak düşünülmüş. Ama kadro belki de Amerikan versiyonundan bile daha iyi. Tecrübeli aktör Lee Jung Jae’nin yanı sıra bu yılın "en güzel ağlayan" oyuncusu Kim Soo Hyun ve Kore filmlerinin en iyi kadın oyuncusu Gianna Jun başrollerde. Film vizyona girdikten günler sonra çok beğenildiği için 2.sinin çekimlerine başlandı bile.


İkinci filmimiz acaba bunlar Ocean’s Eleven’a takmışlar mı diyeceğiniz türden. Fakat lafınızı hemen geri alın çünkü filmin başrolünde Cha Tae Hyun var! Komedi üstadı, Kore’nin en sempatik adamı Tae Hyun bu filmle ilk tarihi filmine imza atmış oldu. Film yine bir hırsız çetesini konu alıyor. Ama bu sefer olayların Joseon’da geçmesi The Grand Heist'i Thieves’tan farklı kılıyor.


İki filmi de şiddetle tavsiye ediyorum, pişman olmayacaksınız.


Tüm bunların dışında bu yaz başka neler oldu, onlara kısaca bir göz atalım:


*Dünyaca ünlü sanatçılar Kore’yi fark etti. Bunda Gangnam Style’ın büyük etkisi oldu.


*Twitter tayfası bol tartışmalı ve etkinlik dolu bir yaz geçirdi. K-pop grupları, K-drama starları defalarca TT’e taşındı. Sanırım bu kadar etkinliğin en büyük sebebi ünlü grupların ve oyuncuların planlanan ya da planlanmakta olan dünya turlarına henüz Türkiye’yi dahil etmemiş olmamalarıydı. Buna rağmen bazı sanatçılardan Türkiye için söz alındı. Bakalım verilen bu sözler tutulacak mı?


*Müzik cephesinde göz yaşartan bir gelişme daha yaşandı. Dağılan SS501 grubunun üyesi Kyu Jong’un askere gitmesi grubu bir araya getirdi. Triple S’ler kadar dünyadaki tüm Kore severler bu olaya çok sevindi.


*Zannediyorum ilk defa bir Türk oyuncu Uluslararası Seul Drama Ödülleri’nde ödül kazandı. Ezel dizisi ve Kenan İmirzalıoğlu törenin özel ödülünü aldılar. Gururlandık. Bir kez daha sesimizi duyurabildik.


*Maalesef tatsız bir haber; bu yazı yazılmadan birkaç gün önce Kore’yi şiddetli bir tayfun esir aldı. Ancak toparlanıyorlar. Umarım kısa sürede atlatırlar.



Haber bülteni gibi bir yazı yazdım galiba. Ama bunlar hep beraber yaşadığımız gelişmelerdi. Bir de ben kendi dünyama birkaç yenilik kattım. Yeni çingular edindim. Korece çalışmaya ağırlık verdim. Japonya’ya geri döndüm. Kalben yani :P Şu sıralar biricik Oguri Shun’un "Rich Man, Poor Woman" dizisini izliyorum. Başlangıçta süper klişe bir adı var bunun, kesin içeriği de öyledir diye düşünmüştüm. Ama düşündüğümle kaldım. Oguri Shun nasıl klişe bir rolü canlandırabilir ki? Sıradışı patron Hyuga Toru şimdiden favorim oldu. Hah, az kalsın unutuyordum. Bir de çeviri işine katıldım. İngilizce seviyemi görmek, geliştirmek ve imlamı kuvvetlendirmek için. Minoz Turkey ile beraber Lee Min Ho’nun Faith dizisini çevirmeye başladık. Dizi devam ediyor. Yani sonbaharım da bu şekilde geçecek.


Evet, işte benim ve birçok Kore severin yaz tatili böyleydi. Evde, internet başında, mümkün olduğunca az sosyalleşerek geçti. Ama ben pişman değilim. Burada vakit harcamayı seviyorum çünkü. Bu sayfaya da aynı özeni göstermek ümidiyle veda ediyorum. Umarım değerlendirmemi beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı eksik etmeyin! :)


Bir dahaki yazıya kadar, hoşçakalın! ^^



8 yorum:

Han said...

RP, AGD ve Gaksital. 10 points out of 10. :)

Ghost'u sakin kafayla sindire sindire izle, ben begendim.

Gangnam style yaktı yıktı ortalığı zaten. :D Sayko adam.

GD'nin That xx şarkısı çok hoş bence de hemfikiriz.

SuJu'nun SFS dansını begendim, hem diğerleri de on plana çıkmış. Kangin'i görünce şöyle bir 'A geldi kerata' dedim yani ama favorim Kyuhyun malum, ses.

Ahan da bitecuk billur seslimiz, Xiah Junsu!! Yorum yapmaya başlarsak çöker senin blog cinkum. Uncommited yayınlandığında muhabbete dahil etmiştim, hey gidi. :)

The thieves izleyemedim henüz :( Gianna!!!!
Taehyun'u da göreceğim :) Ne geldi aklıma? 'Nadu Nadu~~' :D

Vee Oguri Shun! Ozlemistik iyi oldu, hoş geldi tipo :)

Yazın cidden çok hoş, yalnız bi eksik var be cinkum. Ney sence?

Bileğine sağlık cinkum! ^_^

chihiro said...

Uuu Han çinku gelmiş, hoşgelmiş :) Yorumun için teşekkür ederim. Ne eksik acaba meraklandırma da yaz emi? Ne eksik yahu, ortak bildiğimiz bir şey kesin....

Hana Kimi TW! Çook pardon ben onu bitirmedik diye yazıya dahil etmemiştim. Bitirince bir şeyler yapmam gerek :)

Anonymous said...

I was mοre than happу tо uncover thiѕ page.
ӏ want to to thank you for your time just for thіѕ wondeгful read!

! I ԁefinitely appreciated every ρаrt оf it and i also have you booκ maгkеd to look at
new thіngѕ in your blog.

Аlso vіsit my homepage - rainbow wedding rings

Anonymous said...

Thanks on your marνelοus ρoѕtіng!
I gеnuinely еnjoyеd rеading
it, you may be a great author.I will makе cеrtain to bоokmarκ your blog anԁ maу сomе baсk in the future.

І ωant to еncouragе one to contіnue yοur
grеat writing, haѵе a nicе holіday weekend!


Also visit my web pagе: SEOPressor

Anonymous said...

This tеxt іs invaluаble. Нow can
I fіnd оut morе?

Αlsο visit my ρage wedding dresses
My webpage: wedding dresses

Anonymous said...

Hi there i am kavin, іts my first oсcasion to соmmenting anуωheге, whеn i read thiѕ paragrаph i thought і сould аlsо make comment due to thiѕ sensible article.


my wеb-site ... SEOPressor
my web page: SEOPressor

Anonymous said...

Hey! Someone in my Facebook group shared this site with us so I came to check it out.

I'm definitely loving the information. I'm book-marking and will be tweeting this to my followers!
Superb blog and amazing style and design.

my page: seo

loverK said...

Güzel bir özet yazısı olmuş ama evet biraz haber yazısı gibi olduğu doğru :)) Yeni yazınızı bekliyorum ama ben yazmayı bıraktınız mı?